26 Temmuz 2009 Pazar

GENÇLİK MUHALEFETİ MARMARA BÖLGESİ YAZ KAMPI BAŞLIYOR

Marmara Bölgesi Gençlik Muhalefeti Yaz Kampı, 27 Temmuz – 3 Ağustos tarihleri arasında Edirne(Keşan) sınırları içinde yer alan Danışment Orman Kampı’nda gerçekleştirilecektir.

Çanakkale, Edirne, İstanbul, İzmit, Bursa, Yalova, Lüleburgaz ve Gebze‘den katılımın sağlanacağı kampta:

Siyaset atölyesi,
Müzik atölyesi,
Sinema atölyesi (Enis Rıza ve ekibinin katılımıyla),
Pankart ve afiş atölyesi,
Halk oyunları ve folklor atölyesi,
Edebiyat atölyesi gibi atölye faaliyetleri örgütlenecektir.

Bununla birlikte turnuva ve yarışmalar da düzenlenecektir. Kampın son günü atölyelerde üretilen çalışmaların bütün kamp alanıyla paylaşılacağı bir şenlik gerçekleştirilecektir. Şenlik; müzik dinletisi, kısa film gösterimi, sergiler, halk oyunları, turnuvaların kazananlarının ilanı ve siyaset atölyesi sonuç metninin sunulmasını içermektedir.

Kamp Programı:

  • 28 Temmuz: Mehmet Ali Yılmaz & Levent Yakış (DEV-GENÇ‘ten Günümüze Devrimci Gençlik Hareketleri)
  • 29 Temmuz: Siyaset Atölyesi (Emperyalizm, Siyasal İslam ve Milliyetçilik Kıskacında Türkiye)
  • 30 Temmuz: Ali Şimşek (Popüler Muhalefet ve Gençlik)
  • 31 Temmuz: Siyaset Atölyesi (Öz-örgütlülük, BGÖ ve Gençlik Muhalefeti)
  • 1 Ağustos: Önder İşleyen (21. yy‘ın Devrimci Hareketinin Yaratılması)
  • 2 Ağustos: Oğuzhan Müftüoğlu (Tarihsel Sürekliliği İçinde "Kesintisiz Devrim" ve Mücadele)

9 Haziran 2009 Salı

Gençlik Muhalefeti Gebze'de Haykırdı: KRİZİN YÜKÜ PATRONLARA


Gençlik Muhalefeti, Pazar günü Gebze'de bölge mitingi düzenledi. İstanbul, Bursa, Kocaeli, Gebze, Trakya ve Ankara'dan gençlerin katıldığı mitinge Eğitim-Sen, Emekli-Sen, MEHA ve Tuzla tersanelerinde çalışan işçiler ve ÖDP destek verdi. Yüzlerce gencin sloganlarıyla başlayan yürüyüş, meydanda toplandı. Miting, İstanbul Gençlik Muhalefeti, Liseli Gençlik Muhalefeti, MEHA ve ÖDP adına yapılan konuşmaların ardından müzik dinletisi ve halaylarla son buldu.

‘Kriz Büyüyor Kapitalizm Çöküyor DEVRİM HEMEN ŞİMDİ‘ pankartının taşındığı yürüyüş boyunca, ‘Üreten Biziz Yöneten De Biz Olacağız‘, ‘Söz Yetki Karar İktidar Halka‘, ‘Krizin Yükü Patronlara‘, ‘Parasız Eğitim Parasız Sağlık‘, ‘İsyanımız Başka Bir Dünya İçin‘, ‘Tek Yol Devrim‘, ‘Mahirlerden Özence Selam Olsun Dev-Genç‘e‘ sloganları atıldı.

Kortejlerin alana girişi sırasında polisin bir kişiyi göz altına almaya çalışması üzerine kısa süreli bir arbede yaşanırken, Muhalefet, ‘Baskılar Bizi Yıldıramaz‘ sloganları ve DEV-GENÇ marşı ile alana girdi.

Mitingde, Gençlik Muhalefeti adına bir konuşma yapan Altuğ Akbaş, AKP iktidarının emekçilerinin alın teriyle üretilmiş değerleri patronlara peşkeş çektiğini, emperyalizme bağımlılığın en ileri örneklerini sergileyerek ülkeyi kriz bataklığına sürüklendiğini ifade ederek, gençlere birleşelim çağrısı yaparak şunları kaydetti, "Gençlik Muhalefeti ülkesine geleceğine kaderine sahip çıkma çağrısını yükseltiyor. Krize, geleceksizleştirmeye, ÖSS‘ye ve düzenin cümle saldırılarına karşı gençliğin öfkesini haykırmak için bir çağrı yapıyoruz. Gençliği sokağa, eşit özgür demokratik bir Türkiye mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz."

Mitinge destek veren ÖDP adına konuşma yapan PM üyesi Önder İşleyen, ÖDP‘nin gençlerin, işçilerin, emekçilerin, işsizlerin mücadelesiyle omuz omuza olmaya devam edeceğini, alanları doldurmaya başlayan devrimci genç kuşağın ülkenin olduğu gibi solun da geleceği olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:"Yazın bu kavurucu sıcağında, sınavların, ÖSS belasının altında kapı kapı, sokak sokak gezerek krize karşı söz alan gençler, bu ülkenin son umududur. Zenginler, patronlar bir araya gelip ‘Krize çare var, Pazara Çık‘ diye kampanyalar başlatıyor. Başbakan, ‘kimse kusura bakmasın halkın parası var‘ diyor. Doğrudur, parası olanlar var ama onlar Başbakanın eşi, dostu, ihale verdikleri, yolsuzluklarla palazlandırdıklarıdır. Emekçilerin, gençlerin, işsizlerin, işçilerin parası yok çünkü bir avuç zengin var, çünkü siz varsınız. Burada bir direnişin ilk adımı başlatılıyor ve durmayacak bu direniş. Gökyüzü ve yeryüzü şahit olsun ki, biz neredeysek orada direniş meydanı olacak, biz neredeysek orada isyan ateşi olacak. Yeryüzü aşkın yüzü olana dek direneceğiz. İki üç daha fazla direniş daha fazla muhalefet!"

3 Haziran 2009 Çarşamba

MUHALEFET, KRİZE KARŞI BÖLGE MİTİNGİ DÜZENLİYOR


GENÇLİK MUHALEFETİ, krize, işsizliğe ve yoksulluğa karşı Marmara Bölge Mitingi düzenliyor. 7 Haziran'da Gebze'de gerçekleşecek miting için, Muhalefet'in üniversiteleden, liselerden, mahallelerden direniş yürüyüşü başladı.



Kapitalizmin 30 yıllık sömürü modeli dünyanın gözleri önünde çöküyor. Toplumsal hayatın ve ekonominin patronları tarihin en büyük mali krizi karşısında topyekûn bir iflasa sürükleniyor. Dev şirketler peşi sıra devrilirken, para babaları bir bir intihar ediyor! Rüya kentleri, ihtişamlı alış veriş merkezleri, lüks yaşam tarzı ve markalarıyla "benzersiz" denilen sistem, kokuşmuş toplumsal ilişkileriyle dünyayı bir bataklığa çeviriyor.

Bize tarihin sonu geldi diyenler; başka bir dünyanın mümkün olmadığını söyleyenler, "halkların kurtuluşunun, refahın ve özgürlüğün tek yolu kapitalist küreselleşmedir" diye vaaz edenler bugün kriz içinde bir mahvoluşa sürükleniyor. Gün geçtikçe yaygınlaşan yoksulluk ve işsizlik, zengin ve yoksul arasındaki gelir adaletsizliğinin artması insanların hayata dair umutlarını yok ediyor. Savaş, işgal ve etnik çatışmalarla halkların birbirine düşman hale getirilmesi, ekolojik dengenin alt üst edilerek dünyanın topyekûn bir yok oluşa terk edilmesi bu emperyalist saldırının bilançosunu ifade ediyor.

Kendi suretinden bir dünya yaratan sermaye, krizden çıkabilmek için emekçi halka yönelik saldırılarını arttırıyor. Her gün biraz daha kötüye giden ekonomi, hayat pahalılığı ve yoksulluk karşısında nefes almakta zorlanan emekçiler, ellerinde uzadıkça uzayan borç listeleriyle yarınından kuşku duyuyor. Hastane kapısından kovulan yaralı çocuklar, hastasına ilaç alamayanlar, kayıt parası bulamadığından çocuğunu okula yazdıramayanlar, işsizlikten hayatına son vermek isteyenler, geçim derdiyle fabrikalarda, tersanelerde can verenler artık gazetelerde haber niteliği bile taşımıyor. Dizilerden siyasete kadar şiddete gömülen bir toplumda; dayak yiyen kadınlar, kaçak çalıştırılan çocuklar, devletle iç içe geçmiş çeteler, işkenceler, yargısız infazlar günlük yaşamın bir parçası olarak kabul ediliyor. Yolsuzluklar, toplumu cemaat ağlarıyla kuşatan gericiler, kendi halkına biber gazını, polis copunu reva gören ama IMF‘nin, NATO‘nun karşısında el pençe divan duran iktidarlar "başımızdayken" bize susmamız emrediliyor.

AKP iktidarı emekçilerin alınteriyle üretilmiş değerleri patronlara peşkeş çekiyor ve emperyalizme bağımlılığın en ileri örneklerini sergileyerek ülkeyi kriz bataklığının dibine çökertiyor. Kendisini destekleyen tarikat-cemaat bağlantılarının önüne bu dünyada bir cennet sunarak, gericilik tohumlarını ülke geneline yayıyor. Zaten çürük işleyen sosyal devleti tamamen tahrip eden AKP, eğitim ve sağlığı özelleştirerek, cemaat hastaneleri, yurtları, okulları açıyor. Gençleri ekonomik olarak sömürürken ideolojik olarak da ilerici, yurtsever değerlerden mahrum bırakıyor.

Bu devran böyle devam edemez! İşte tam da bitti deniyorken, yolların ve yolculukların tükendiği söyleniyorken; şimdi kula kulluk etmeye dur demenin; bu sömürü düzeninin tekerine çomak sokmanın vaktidir! Emekçi halkımız onca yoksulluğun ve yoksunluğun içinde kıvranırken daha neyi beklememiz gerekmektedir?

Gün vicdanımıza sahip çıkmanın, cesaretimize sarılmanın günüdür!

GENÇLİK MUHALEFETİ ülkesine geleceğine kaderine sahip çıkma çağrısını yükseltiyor.

Krize, geleceksizleştirmeye, ÖSS‘ye ve düzenin cümle saldırılarına karşı gençliğin öfkesini haykırmak için bir çağrı yapıyoruz.

Gençliği sokağa, eşit özgür demokratik bir Türkiye mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz.

KRİZE

GELECEKSİZLEŞTİRMEYE

ÖSS‘YE

AKP‘YE FERMAN YAZIYORUZ!

ASIL BİZ SİZİN KRİZİNİZ OLACAĞIZ!

GENÇLİK MUHALEFETİ MARMARA BÖLGE MİTİNGİ

7 Haziran 2009 Pazar

GEBZE

8 Mayıs 2009 Cuma

Deniz'lerin Dalgası Durulmaz!


Elbette, Türkiye‘de de en uzun koşuysa devrim, O onun en güzel yüz metresini koştu, acıyorsam sana anam avradım olsun, ama sana aşk olsun çocuk aşk olsun" diye yazmıştı Can Yücel, Denizlerin ardından. Bu 6 Mayıs'ta (hergün yaptığımız gibi) bizde İzmit Gençlik Muhalefeti olarak sel olup Deniz‘lere aktık, onlara koştuk devrime koşar gibi. Deniz‘lere yürümek, onların yarattığı devrimci mirasa sahip çıkmak ülkenin karanlığına ve sömürüye isyan etmektir.

Yıllardır Deniz‘i devrimci geleneğin dışında anlamlandırmak isteyenler, son yıllarda onların mücadelesini karalamaya çalışanlara yanıtı bugün binlerce gencecik yürek tüm Türkiye'den yanıt verdik. ‘Bizim Deniz‘e‘ yürüdük, olanca coşkumuzla, kararlılığımızla, düzene meydan okuyarak yürüdük.

Onların sesi mücadelemizde yankılanmaya devam ediyor, Deniz Gezmiş‘in idam sehpasından geleceğe seslenişiyle yürüyoruz, " Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizm-Leninizm yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği. Yaşasın işçiler, köylüler. Kahrolsun emparyalizm."

23 Nisan 2009 Perşembe

YOKSULLUK VE AÇLIK DÜZENİNİN ASIL KRİZİ BİZ OLALIM


Ülkemiz ve tüm dünya ekonomik bir krizle çalkalanıyor. Krizi yaratan dev sirketler çöküyor,
düzenin bütün pislikleri ortaya saçılıyor. Tüm zamanların en büyük adaletsizliği olan kapitalizm yarattığı
bütün esitsizlikler, çirkinliklerle birlikte yerle bir olmaya doğru adım adım ilerliyor.
Tüm dünya kapitalizmin geleceği olup olmadığını konusa dursun, emek sömürüsünü ve zalim
yoksulluk düzenini en büyük değer olarak belleyen düzenin ağa babaları yaptıkları toplantılarda kendi
yarattıkları krizden çıkısın reçetesini yine kendi bildikleri dilden hazırlıyorlar. Son yapılan G-20
toplantısından içinde yasadığımız sömürü düzenin simge kurumlarından ĐMF bütçesinin 2 ya da 3 kata
kadar çıkarılması kararı çıktı.
IMF’nin ve IMF güdümlü politikaların bugüne kadar yarattığı acı sonuçlar bütün dünya
coğrafyasında, en çarpıcı sonuçlarıyla da ülkemizde yasandı. Halkımızı ve tüm dünya halklarını
kölelestiren, verdiği kredilerle kendisine tâbi kılan, sömürgelestiren bu kurum ve çıkarlarına hizmet ettiği
merkezler bugüne kadar hep yoksulların sırtından alınan vergilerle, milyonlarca insanın düsük ücrete tâbi
çalıstırılmasıyla, rekor issizlik rakamlarıyla kendi kaynaklarını, zenginliklerini büyüttüler. O kadar
büyüttüler ki, yedikleri, içtiklerinin verdiği siskinlikten simdi patlama noktasına geldiler. Yasadığımız son
krizle birlikte de nihayet patladılar.
Onların ve bu ülkede en güvendikleri kurum olan AKP’nin politikalarına güvenmemizi, kendimizi
bu karanlık dehlizin içinde AKP’nin kollarına bırakmamızı istiyorlar simdi de. Yine ve yeni IMF
politikalarıyla, zaten genç kusakları borçlu doğan bir ülkenin tarihini ve kaderini ebediyen karartmak
istiyorlar. Đste son 4 aydaki issizlik rakamları ortada. Her gün onlarca insanımız, yoksul halkımız issiz
kalıyor ve cinnet noktasına sürükleniyor. Zaten karnını doyurmakta zorlanan, bir parça ekmeğe muhtaç
edilip, çamasır makinası, buzdolabı gibi sadakalarla gözü boyanmaya çalısılan toplumumuz daha da aç,
daha da yoksul, daha da çaresiz kılınmak için, issiz bırakılarak zenginlerin borç yükünü çekmesi için yeni
ekonomik programlara zorlanıyor.
Oysa ki, krizden çıkısın yolu açıktır; var olan kaynaklar, esas ihtiyaç duyanlara, yoksullara, isçilere,
issizlere, emekçilere aktarılmalıdır. Esas ihtiyaç duyanlara akıtılmalıdır ki; insanlarımız ihtiyaçlarını
karsılayabilsinler, ekonomi canlanacaksa da buradan canlansın. Kaynaklar ihtiyaç sahiplerine ve gerçek
hak edenlere aktarılmalıdır, çünkü üstümüze çöken bu krizin yükünü en çok çekenler bu toplumun en
altında yasayanlar; emekçi halkımız, gençler, kadınlar ve çocuklardır. Bu krizi yaratanların kendilerini
kurtardığı, onlar dısındaki herkesin bu sömürü düzeninin çarklarında harcandığı bir yol esitsizlikleri,
haksızlıkları ortadan kaldırmaz, kaldıramaz.
Bizler, ülkesine sahip çıkan gençler olarak bu krizin yarattığı etkilerin basta gençler olmak üzere
tüm yoksul halkımızın sırtına yıkılmasının önüne geçerek sokaklarımızda, mahallelerimizde, okullarımızda
mücadele yürüteceğiz. Düzenin ağa babalarının kendi varlıklarını büyütmesine, ülkemizi olduğundan daha
karanlık bir ülkeye çevirmesine itiraz edeceğiz. Bu mücadele hepimizindir ve ancak birlikte olursak bu
sömürü çarkını tersine çevirebiliriz. Simdi, sistemin bütün zaaflarıyla, patlaklarıyla uğrasmanın, onun asıl
krizi olmanın tam zamanıdır.
1 MAYIS’TA AKP’NİN KRİZİ OLALIM
1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ …
FERMAN DA BİZİM SOKAKLAR DA !!!
Gençlik Muhalefeti

1 Mayıs'ta Taksimdeyiz



1 Mayıs'ta Taksimdeyiz

Fatsa Belgeseli (Herkes İzlesin Diye..)